Hakan Günday ile biraz “DAHA”

0 Posted by - 26 Aralık 2013 - Ana Sayfa, Kitap

 

Hakan Günday - DAHA

Hakan Günday – DAHA

Hakan Günday’ın okuduğum ilk kitabi Ziyan’dı. Tam asker dönüşünde okuduğumdan ötürü anlatılan konuya baya bir hakim olmuş, konusu ve dili ile sarsılmış, finaliyle ise büyülenmiştim. Geç fark edilen iyi yazarlar, geç bulunan şahane kitaplar listesi her zaman artmaya devam edecek. “Okunmuş kitaplar okunmamışlardan daha az değerlidir. Aslında ne kadar çok bilirseniz okumadığınız kitapların sayısı da o kadar çoğalır.” diye bir söz buldum geçen bir yerlerde ama nerede olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Unutkanlık günden güne daha da artıyor, o sebeple 2014 yılında bu blogu daha aktif kullanmayı planlıyorum.

Neyse konumuz Hakan Günday ve yeni kitabı DAHA. Bundan bir önceki kitabı AZ’ı Çeşme’de tatil yaparken bitirmiş, tıpkı kısa tatillerden alınan hazzın, diğer uzun tatillere göre daha fazla olması gibi bitirdikten sonra keşke daha uzun olsaymış demiştim. Oysa Hakan Günday’ın da dediği gibi “Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var.

O Çeşme tatilinin üzerinden neredeyse iki buçuk sene geçti ve yeni kitap DAHA raflardaki yerini aldı. Kitabı okumayanlar için her zaman yaptığım gibi sadece benim altını çizdiğim(eskiden hiç yapmadığım, yapanlara laf söylediğim bir şeyi yapıyorum artık. Çünkü bir yandan okurken, bir yandan beğenilen yerleri Evernote’a atmak, daha sonra burada kullanmak için toparlamak derken, kitabı okumak için biriktirilen konsantrasyon darmaduman oluyor. Artık kitaplarım altı çizilidir.) kısımları paylaşacağım.

Hakan Günday kitapta bahsettiği konu hakkında yazmaya daha önceden mi karar vermişti yoksa Haziran ayında ülkede tüm bilinenleri değiştiren olaylardan sonra mı bu konuya girdi emin değilim. Yeni kitabından sonra ki bir röportajında ;“Amacım politikayla ilgili sıkıcı bir ders vermek değil, hikâye anlatmak” demişti. İlgilenenler kitabı okuduktan sonra bu röportaja da bir baksın derim.

Kitaba gelirsek Hakan Günday DAHA’yı kendi adıyla yayımlamasa bile, sıkı bir Hakan Günday okuru yirminci sayfa civarında bunun onun kitabı olduğunu anlar diye düşünüyorum. Üslup her zaman olduğu gibi… Hikaye yine zifiri karanlık… Karakterler haddinden fazla sorunlu… Kitap ise tüm bu negatiflerin birleşiminden ortaya çıkmış bir pozitif eser.

Bazı bölümlerin (insan mağara ve hendek kazma olayı) bence çok uzun olması ve artık yeter diye bağırma isteği oluşturmasının dışında kitaba diyecek bir laf bulmak bence zor. Her kitabında olduğu gibi yine Hakan Günday’ın yarattığı karakterlerin ruhsal dönüşümlerine tanıklık ediyoruz. Ve bunu yine şahane yansıtıyor. Kitabı alıp okumanızı biraz daha etkileyeceğini düşündüğüm bir kaç bölüm ise aşağıda. Favorim ise italik yazılmış olan. DAHA’yı bir daha okumak ümidi ile Sayonara…

 

 

  • Doğu ile Batı arasındaki fark, Türkiye’dir. Hangisinden hangisini çıkarınca geriye Türkiye kalır, bilmiyorum ama aralarındaki mesafe Türkiye kadar ondan eminim.
  • İyiyle kötünün kıyamet gününe kadar sürecek olan ölüm kalım savaşı, insanlığın yediği en büyük kazıktı. Toplum düzeninin en kestirmeden sağlanması ve otoritenin daima ayakta kalması için atılması gerekmiş olan bir kazık.
  • İnsanın kullandığı ilk alet, başka bir insandır.
  • Herkese, başka hayatların roman gibi gelmesi. Oysa sadece hayattı hepsi. Anlatınca roman olmuyordu.
  • İnsanları çaresiz bırak, iç organlarından roket yaparlar.
  • Nasıl aşık olunur bilmiyordum ama böyle bir şey olmalıydı: Soyguna gidecekmiş gibi planlar yapmak… Doğru hamleler, doğru yerler, doğru anlar peşinde koşmak… Avlanmaktan pek bir farkı yoktu aslında. Hatta dünyanın ilk leopar desenli giysisini üreten adam da böyle düşünmüş olmalıydı. Aşk, avlanmakla ilgiliydi. Yoksa hangi kadın bir hayvan gibi görünmek isterdi?
  • Demokrasinin ilk evrelerini yaşıyorlardı. Seçime inanıyor, ancak kendi adayları kazanmadığı sürece sonucuna güvenmiyorlardı.
  • Kahramanlara, görevlerini, halk değil, kendileri verirdi. Dolayısıyla kahramanların halktan hesap sorma hakkı yoktu. Kahramanlar, cesur ve aptal insanlardı. Halksa korkak ve kurnazdı. Anlaşmaları mümkün değildi.

 

No comments

Leave a reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: