Layka’nin Yolu

0 Posted by - 10 Mayıs 2013 - Ana Sayfa, Genel

Gectigimiz Cumartesi (4 Mayis) Dunya Star Wars gunuydu. Neredeyse tum serinin mottosu haline gelmis “May the force be with you” cumlesinin, mayis ayina devsirilmesinden elde edilmis bugun, tum yurtta ve komsu ulkelerde coskuyla kutlandi. Eline isin kilici alan her genc, guce asil dengeyi kendisinin getirecegini, denge getirmekle de kalmayip, Karanlik tarafin amina koyacaginin sozunu verdi. Padawanindan, masterina tum yurekler Wookie’lerin ozluk haklarina kavusmasi icin yanip tutustu.

Bu alternatif giristen sonra asil konumuza donebiliriz. Evet, gectigimiz Cumartesi gercekten de Dunya Star Wars gunuydu. 6 filmlik efsane serinin devaminin cekilecegi gectigimiz aylarda Walt Disney Studio’larinin Lucas filmi 4.2 milyar $ vererek satin almasinin ardindan aciklanmisti. Serinin 7. filmini J.J. Abrams’in yonetecegi, hatta eski kadronun as oyunculari olan Luke Skywalker (Mark Hamill), Han Solo (Harrison Ford) ve  Princess Leia (Carrie Fish) nin yeni bolumde oynayacagi fisiltilari dolasmaya baslamisti.

Ama benim asil deginmek istedigim bu Yildiz Savaslari degil, gercek hayatta yasanmis olan Yildiz Savaslari. Amerika ile Rusya’nin bir donem birbirlerini gecmek icin ugras verdigi ve Rusya’nin Amerikan egitim sistemine bile etki eden zaferi uzerine bir seyler yazmak istiyorum.

Her sey 4 Ekim 1957’de Rusya’nin Sputnik 1 adli ilk uyduyu yorungeye gondermesi ile basladi. Amerika’dan once yorungeye bir uydu gondermek buyuk bir zaferdi. Eski ile yeninin ayrimi ve hatta 2 boyuttan 3 boyuta gecis anlamina geliyordu. Sputnik 1 yorungede 92 gun kalip, bunun 22 gunu boyunca (pilleri bitene kadar) Dunya’ya sinyaller yollamis, Dunya’nin etrafinda 1.400 tur atmis ve tam 70 milyon km yol katetmistir. Iste bu efsane uydudan dunyaya gonderilen sinyaller asagidadir;

http://en.wikipedia.org/wiki/File:Possible_PDM_signal_labeled_as_Sputnik_by_NASA.ogg

Sputnik 1’in yorungeye cikisindan sonra Amerika calismalarina hiz verdi ama istedigi basariya 1958’e kadar ulasamadi. Hatta bu arada (3 Kasim 1957) Rusya Sputnik 2’yi yorungeye yollamis, bununla da yetinmeyip bu uydunun icine bir de canli koymustur. Layka ismindeki bu kopek, yorungeye yerlestiren ilk hayvan olarak adini tarihe yazmistir. Ama her tarihe iz birakan kisi ya da canli gibi, adi masallardaki o mutlu sonlarin yazildigi sayfalara dusulememistir ne yazik ki.

Amerika’nin Rusya karsisinda aldigi bu maglubiyet sonrasinda, Egitim sisteminde genis capli reformlar yapilmistir. Ogretmen maaslarinin arttirilmasi, fen ve bilim alanina yonelik derslerin arttirilmasi ve hatta Komunizm’in dunyayi ele gecirecegi gibi bir yapay korkunun yaratilmasi toplumda beklenen etkiyi gosterir. ” Bir toplum yaratmak icin, oncelikle bir dusman imgesine ihtiyac vardir.” demis Carl Schmitt, Amerika bu lafi pratikten uygulamaya muazzam bir sekilde gecirmis ve ilerleyen yillarda aldigi maglubiyeti lehine cevirebilmistir.

Hatta Sputnik uydusunun ulusal guvenligi tehdit edecegi dusunulerek ARPA (Advanced Research Projects Agency) adinda bir birim kurulmus, daha sonra bu birim ARPANET(Advanced Research Projects Agency Network) adini almis, daha sonra ise su an bildigimiz INTERNET’in temelleri atilmistir. Ufacik bir uydunun yorungeye cikmasi ile gelinen noktayi sanirim Ruslar bile tahmin edememistir.

Ama benim asil bahsetmek istedigim Layka’nin hikayesidir…

Layka

 

Layka’nin bir diger ilk olma konusu ise yorungede olen ilk canli olmasidir. Dramatik kismi ise uydunun firlatilmasindan once bunu Layka disinda herkesin biliyor olusudur. O yillarda Amerika ile girilen kiyasiya savasta ilk canliyi yorungeye gondermek isteyen Ruslar, o canliyi geri getirmeyi hesaplayarak zaman kaybetmek istemezler. Layka 20 gunluk ufak bir kafeste egitime tabi tutulur ve bilimin ilerlemesi, ulkelerin birbirleri ile girdikleri sidik yarisinda iki damla ileri gidebilmeleri icin bile bile olume gonderilir.

Kalkistan onceki gun bir bilim adami ( Dr. Vladimir Yazdovski) Layka’yi kendi evine, cocuklari ile beraber oynamasi icin goturur ve yillar sonra yazdigi bir kitapta Layka ile alakali su sozleri sarf eder; ” Onun için güzel bir şey yapmak istedim. Yaşayacak çok az zamanı kalmıştı”. 1998 yilinda ise firlatmadan sorumlu bir yetkili (Oleg Gazenko) “Hayvanlarla çalışmak hepimiz için bir ıstırap kaynağıdır. Onlara konuşamayan bebekler gibi davranıyoruz. Zaman geçtikçe bunun için olan üzüntüm artıyor. Bunu yapmamalıydık… Bu görevden köpeğin ölümüne değecek kadar çok şey öğrenmedik.” der.

Layka’nin nasil oldugu ustune yillarca cesitli aciklamalar yapilir. Oksijen yetersizligi, asiri heyecana bagli kalp krizi, yemeklerinde bulunan zehirden kaynaklanan olum ihtimallerinden sonra, 1999 yilinda asil neden aciklanir; Layka dorduncu yorungenin tamamlanmasindan once asiri isinmadan dolayi olmustur.

Hic alisik olmadigi bir uydunun icine yerlestirilen Layka, firlatma esnasinda yasadigi stres, nereye gittigini bilememenin verdigi endise ile zamanla ve hizla isisi artan bir kabinin icinde yanarak can verir. Bir canlinin yasayabilecegi en kotu olumlerden sanirim en kotu 5 e rahatlikla girebilir.

Ve ben ne zaman bilmedigim bir yolculuga ciksam, sonuclarinin ne olacagini bilmedigim kararlari verme arifesinde olsam, korkunun tum bedenimi sardigi o kisa anlarda aklima hep Layka geliyor. Bir kopegi bu konuda ornek almak nasil hastalikli bir dusuncedir bilmiyorum.  Sonuclari kotu bile olacak olsa, yeri geldigi zaman Layka’nin istemsizce gosterdigi o dirayeti yakalamaya calisiyorum. Tipki onun firlatmadan bir gun once bilim adaminin cocugunun attigi topu yakalamaya calismasi gibi…

 

Kaynaklar: http://www.journals.istanbul.edu.tr/tr/index.php/sosyoloji/article/viewFile/19255/18370

http://tr.wikipedia.org/wiki/Layka

http://tr.wikipedia.org/wiki/Sputnik_1

http://tr.wikipedia.org/wiki/Sputnik_2

No comments

Leave a reply

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: