Yeni Bir Hayat Kurarken

0 Posted by - 06 Mayıs 2015 - Ana Sayfa, Genel

Bir kaç yıl önce ilk kez Amerika’ya gelirken temelli olacağını ve hayatımı burda devam ettireceğim söylenmişti. 2 buçuk yıl içerisinde tam 5 kez Amerika’ya geldim ve şu ana kadar (05.05.2015) tam 485 gün geçirdim. Hala tam olarak gelemedim ama bu sefer yerleşme işini bir hayli kafama koydum. Bu süreç içerisinde bir çok kez burası ile alakalı bir şeyler karaladım. Peki yeni bir hayat kurmaya çalışırken hayatımda neleri değiştirdim, neleri yekten sildim ve yeni neler öğrendim. Haydi bakalım;

Kronolojik sıra ile:

– Türklüğümü sadece Pasaportum’un üzerinde bıraktım. Bu dediğimden Amerika’ya gitti, götü kalktıyı anlayan arkadaşları “fikrimin ince gülü” ilan ediyorum. Türklüğü bırakmaktan kastım, Türkiye’de hayatımı devam ettirdiğim neredeyse her şeyi Türkiye‘de bırakmaya çalıştım.

– Gözden uzak olanın, gönülden de ırak oluşuna tanıklık ettim. Gönül koymadım, üzülmemeye çalıştım.

– Sağlık sebepleri ile Alkolü neredeyse bıraktım-yalanbirakamadim!-. Hala ara sıra kullanıyorum ama İstanbul’daki kullanımıma göre bıraktım diyebilirim. Sigarayla olan savaşım ise devam ediyor. Bırakamıyorum. Başladığım güne sokayım!

– Olaylara çift yönlü bakmayı öğrenmeye çalışıyorum. Bir olayı hem iddia hem de savunma makamı gözü ile incelemeye çalışıyorum. Ve gerçekten faydasını görüyorum. Deneyin! Kendinize antitezler üretin.

– Yemek yapmaya, yeni tatlar keşfetmeye çalışıyorum. Keşke daha önce bu konuya eğilseymişim dediğim çok oldu. Belli bir kaç yemeği yapabiliyorum, yeni yemek uydurma konusunda da bir hayli iyiyim fakat insanın canı arada bir anasının yaptığı yemeklerden çekmiyor değil.

– İsraf etmemeyi yaban ellerde öğrenmek bir hayli ilginç. İstanbul’da da dikkat etmeye çalışıyordum ama burada herkes bundan ölesiye kaçınıyor. Ya da çevrem çok fakir. Dışarda yenilen yemek kaldığında kutu gelip yarın öğlene ya da akşam yemeğine saklanıyor. Dolaplar bozulmayacak kadar dolduruluyor. Öğlen yemekleri evlerden getiriliyor ve ofiste yeniyor. Türkiye’de ofise mikrodalga koymaktan kaçınanlara selam olsun.

– Sevmeyi yeniden tanımlıyorum.

– Neredeyse hiç hobimin olmadığına utanarak tanık oluyor ve en kısa zamanda yeni hobiler edinmem gerektiğini bir kenara kalın harfler ile not alıyorum. Çizgi roman okumaya çalışıyorum.

– Tasarruflu olmam için uğraşan “bebeğime” saygılarımı sunuyor ve alışveriş manyaklığımı kırmaya çalışıyorum. “İhtiyacım var mı?” sorusunu her mağazada soruyorum. 1 ayda hiç alışveriş yapmamamdan sebep, ihtiyacım yokmuş sanırım.

– İnsanlara güvenmeye çalışıyorum.

– Ve bazı insanlara güvenmemem gerektiğini tekrar tekrar kendime söylüyorum.

– İngilizcemi geliştirmem gerektiğini her fırsatta yineliyor, istediğim noktaya asla ulaşamayacağımı bilerek her gün daha da gayret ediyorum.

– Profesyonellik kelimesinden hoşlanmasam da iş konusunda bir yol belirleyip, o hizada devam etmem gerektiğine karar vereli çok olmadı. Ama çok sevdiğim ve de saydığım bir büyüğümün de benimle aynı fikirlere sahip olduğunu öğrenince daha hızlı hareket etmeye karar verdim.

– Yaşlanmanın kafa kağıdında yazan yaşa göre ilerlemediğini uzun zamandır biliyordum ama yaşlanmak sevdiklerini kaybetmeye başlamak demekmiş. Bunu da burada öğrendim. Ölüm hayatımızın her anında var. Sadece bize denk gelmesi an meselesi.

– Babamı kaybettim. Ağladım. Ama daha çok ağlamamaya çalışarak geçti. Cenazeye belli sebeplerden gidemedim/gitmedim. Ne kadar güçlü bir ağabeyim olduğunu uzun zamandan sonra tekrar hatırladım. Unutmuşum! Özür dilerim abi.

– Bu süreçte ailemin yanında olan arkadaşlarıma sahip olduğum için tekrardan şükrettim. Aile bireylerinin bu durumlarda kenetlenmesi olağan bir şey ama kendi seçimlerin sonucunda senin arkadaşın olan insanların beklediğinden de iyi oluşları, gururu içinde barındıran naif bir utanca dönüşüyor.

– Babama bir kez bile seni seviyorum demediğimi farkettim.

– Amerika’da ev tutmanin ne kadar uzun ve sancili bir surec oldugunu tecrube ettim.

– Ayrica Amerika’da saglik sisteminin ne kadar boktan ve pahali olduguna tanik oldum.

– Eskisi kadar kitap okuyamadigimi farkedip daha cok kitap aldim. Okuyamadigim kitaplar cogaldi. Belki de Istanbul’da trafikte gecirdigim saatleri en iyi degerlendirme yontemim buymus.

– Saglikli beslenmeye calisiyorum. Yeni seyler denemekten kacinmiyorum. 2 hafta boyunca Gluten-free dieti uyguladim. 6 kilo verdim. Ama zor, kolay is degil.

Bu listeye her gun bir seyler eklemeye calisarak gunlerimi geciriyorum. Belki de bireysel gelisim icin insanin her daim kendi sinirlarini zorlamasi ve yeni seyler denemesi gerekiyor. Yine bir kaniya varamadigim bir yazinin daha sonuna geldik.

Sayonara!

1 Comment

  • […] yila yakindir memlektten uzaklarda yeni bir hayat kurmaya calisiyorum. Ne kadar basardim tartismaya hala acik. Bu yaziyi yazma sebebim de Cemal […]

  • Leave a reply

    This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

    %d blogcu bunu beğendi: